UNICEF raporunda Türk Okul Öncesi Eğitimi

Geçtiğimiz günlerde UNICEF’in araştırma birimi Innocenti. tarafından yayınlanmış olan “An Unfair Start: Inequality in Children’s Education in Rich Countries” (Adaletsiz bir başlangıç: Zengin ülkelerde çocukların eğitiminde eşitsizlik) başlıklı bir rapor yayınlandı ve bu raporun Türk medyasında da çeşitli yansımaları oldu.

UNICEF’in yayınlamış olduğu bu rapor çocukların seçiminde olmayan, ebeveynlerinin meslekleri, nerede doğdukları, konuştukları diller gibi etkenlerin eğitim hayatlarındaki eşitsizliğe yansımalarını irdeliyor. Raporun örneklemini ise OECD veya AB üyesi olan dünyanın en zengin 41 ülkesi oluşturuyor. Çocukların eğitim yaşamlarındaki eşitsizliklerin kaynakları ise raporda ebeveynlerin ekonomik arkaplanları, bir göç öyküsünün varlığı, okullar arası farklılıklar ve cinsiyet olarak başlıklandırılmış.

Okul Öncesi Eğitim

Medyada sıkça üzerinde durulduğu üzere Türkiye, bu bahse konu 41 ülke arasında okul öncesi eğitimde son sırada yer alıyor. İlköğretim ve lisede ise gerekli veriler olmadığı için rapor bu kademelerde herhangi bir sıralama sunmuyor. Bu noktada hangi veriden hareket edilerek bu sıralamanın yapıldığını anlamak ise önemli. Raporda okul öncesi eğitimde fırsat eşitliği ölçütüne esas olarak çocuğun ilköğretime girişinden 1 yıl önceki süreçte, haftada en az 1 saat okul öncesi eğitim alan öğrencilerin yüzdesi alınmış. Rapora kaynaklık eden veride ise Türkiye’deki çocukların %68.6’sının bu ölçütlerde okul öncesi eğitim alabildikleri verisi sunulmuş. Şüphesiz ki bu ölçüt okul öncesi eğitimde eşitsizliği açıklayabilecek kadar geniş bir ölçüt değil. Ancak okul öncesi eğitime erişimin ücretsiz ve nitelikli hale gelmesinin, çocuğun ileri akademik yaşamında diğer sosyoekonomik sınıflardan kaynaklanan eşitsizlikleri bir ölçüde engellediği de bilinen bir gerçek. 

Sonuç

Türkiye’de okul öncesi eğitimin niteliği, sorunları üzerine elbette ki söylenecek birçok şey var. Bu sözleri daha önce birçok yazımızda değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Bir bütün halinde Türkiye’de okul öncesi eğitimin sorunları bu yazının kapsamını aşıyor. Ancak rapordaki verinin sağlam bir dayanağı olmadığını ve okul öncesi eğitimin niteliğinin -ya da okul öncesi eğitimde eşitsizliğin- bu ölçütler ile sağlıklı bir biçimde ölçülemeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla basında yer bulmuş haliyle “Türkiye Okul Öncesi Eğitimde 41 ülkeden sonuncu” söylemine katılmıyorum. En azından bu verilerle.

Raporun İngilizce tam metni için tıklayınız.

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.